19 Mayıs 2009 Salı

BEN'DEKİ SEN


Yalnız içimde misin ya da yalnız benim içimde misin? Nurunla tecellinin emaresi bu cismaniyet, bu alem, bu kainat zerre zerre Sen değil mi? Bende bir ''ene'l Hakk'' değil miyim, ben Sen değil miyim? Ben diye birşeyim bile yok yalnızca Sen'im, Sen'inim...

Senden esmiş bir bahar meltemiyim. Neden nurunla insana bürüdün beni? Bu bir kıymet, bir değer mi? Neden bu ağır yük omuzlarımda? Bir taştan farkım yoksa (tecellinden olduysak her ikimizde) neden bir taş kadar Sen'liğimi bulamadım hala...

Zamanım yok, bu kılıfı ne zaman ayıracaksın ruhumdan bilmiyorum, taşıp taşıp coşuyorum sonra kuruyup çöle dönüyorum. Yoruluyorum... Kalkıp yeniden düşüyorum. Sen'den bir suretim ama yine Sen'i arıyorum, bulup bulup yine kaybediyorum. Alem içinde alemsin ama her alemini çözemiyorum...

Yorgunum. Zaman dediğim suret içinde akıp gidiyorum. Sen'i taşımak ne ağır bir yük, bu yükle Sen'i aramak, dönüp dönüp Sana çıkmak...

Suretimden vazgeçip Sen'inle hemhal olmaya müştakım.

Tecelligah edindiğin bir başka suretin gönlüyle,(Sen'inle) yardımını bekliyorum...