15 Aralık 2009 Salı

RÜ'YETULLAH CENNETİM, NEFSİM CEHENNEMİM


Cennet cennet dedikleri birkaç melek birkaç huri,
İsteyene ver sen onu, bana seni gerek seni...(Yunus Emre)

Ya Rabbim! vücudumu öyle büyütki cehennemi ben doldurayım, başka kimse girmesin
(Hz Ebubekir)

Milletimin imanını selamette görürsem cehennem alevlerinde yanmaya razıyım, bedenim yanarken gönlüm gül gülistan olur, eğer milletimin imanını selamette görmezsem cenneti de istemem...(Said Nursi)

Bu yüce gönüllü insanlar cenneti ya da cehennemi görmüşlermiydi acaba bu sözleri söylemeden önce??? Yoksa insan-ı kamil makamı dedikleri buydu da bizmi fehmedemeyip ciltler dolusu kitaplar yazmaya çalıştık yıllarca...

Dehşeti tahayyül edildiğinde insanı ürperten cehenneme(1) girme arzusu nasıl dua olup arş-ı ala'ya yükselir?

Her zaman kendi için en mükemmeli isteyen insan nasıl cennet gibi bir nimetten vazgeçebilir?

Kamil imanın verdiği kuvveti hiçbir güç insana kazandırmıyor ve insan tüm acziyetine rağmen dehşetli bir azabı bile göğüslemeye istekli olacak kadar cüretkar olabiliyor. İmandaki sadakat ve Allah'a duyulan aşk vuslat bulunca kulda; gözüne, gönlüne Rabb'inden başkası görünmüyor..

Cennet(2) hiçkimsenin 'hayır' diyemeyeceği kadar mükemmel bir teklif; ama aşkın boyasıyla boyanmış bir kul gözünü en mükemmele dikiyor, gönlü O'na meylediyor ve biliyorki cennet (vaadedilen) böyle güzelse onu yaratan cennettende güzel..

Bu insanlar Rabb'lerini bulmuşlar, kendilerini bilmişler. Onlar için cehennem azabı Hz. İbrahim'i yakacağı sanılan ateş misali, cennet ise arkalarına bakmadan yüz çevrilecek bir Züleyha...

İnsan-ı kamillerin sözlerinden anladığım kadarıyla; cehennem insanın nefsidir, hepimiz cehennemi içimizde taşıyoruz her an ve onun isteklerini yerine getirerek biraz daha alevlendiriyoruz.

Cennet ise insanın imanıdır, özünde bulduğu Rabb'i, erittiği benliğidir ve tüm lezzetleri geride bırakacak olan Rü'yetullah iştiyakıdır.

(1)
Onlara cehennemde ateşten bir yatak, üstlerine de (ateşten) örtüler vardır. Biz zalimleri işte böyle cezalandırırız.(Araf 41)

Cehennemdekiler, cennettekilere: "Bize biraz su akıtın veya Allah'ın size verdiği rızıktan bize de verin." diye seslenirler. Cennettekiler de: "Allah, bunların ikisini de kâfirlere haram kıldı." derler.(Araf 50)

O gün o altın ve gümüşlerin üstü cehennem ateşinde kızdırılacak da bunlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanacak (onlara): "İşte bu kendi canınız için saklayıp biriktirdiğiniz şeydir. Haydi şimdi tadın bakalım şu biriktirdiğiniz şeyin tadını!" denilecek.(Tevbe 35)

Ve de ki: O hak Rabbimizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. Çünkü biz zalimler için öyle bir ateş hazırlamışız ki, duvarları, çepeçevre onları içine alacaktır. Eğer feryad edip yardım isteseler, erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su ile cevap verilir. O ne kötü bir içecek ve ne kötü bir dayanma yeri!(Kehf 29)

(2)
İman edip salih ameller işleyenlere gelince, onlar için Firdevs cennetleri konak olmuştur.
İçlerinde ebedî olarak kalacaklar, oradan hiç ayrılmak istemeyeceklerdir.(Kehf107)

Size Allah'ın açık açık âyetlerini okuyan bir elçi (gönderdi) ki inanıp faydalı işler yapanları, karanlıklardan aydınlığa çıkarsın. Kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa (Allah) onu, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. Allah ona gerçekten ne güzel rızık vermiştir.(Talak 11)

Bütün kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır.

İçlerine kurularak orada birçok yemişle, bambaşka bir içki isteyeceklerdir.(Sad50/51)